NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
وَالنُّفَيْلِيُّ
عَنْ مَالِكٍ
ح و حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
بِشْرُ بْنُ
عُمَرَ
حَدَّثَنِي
مَالِكٌ عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
أَبِي
سَعِيدٍ
قَالَ
الْحَسَنُ
فِي
حَدِيثِهِ
عَنْ أَبِيهِ
ثُمَّ اتَّفَقُوا
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ لَا
يَحِلُّ لِامْرَأَةٍ
تُؤْمِنُ
بِاللَّهِ
وَالْيَوْمِ
الْآخِرِ
أَنْ
تُسَافِرَ
يَوْمًا وَلَيْلَةً
فَذَكَرَ
مَعْنَاهُ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَلَمْ
يَذْكُرْ
الْقَعْنَبِيُّ
وَالنُّفَيْلِيُّ
عَنْ أَبِيهِ
رَوَاهُ
ابْنُ وَهْبٍ
وَعُثْمَانُ
بْنُ عُمَرَ
عَنْ مَالِكٍ
كَمَا قَالَ
الْقَعْنَبِيُّ
Ebû Hureyre (r.a.)'den rivayet
edildiğine göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve âhiret
gününe imân eden bir kadının bir gün ve gecelik yola çıkması helâl
olmaz..."
(Daha sonra Ebû Hureyre
sözlerine devamla önceki (1723.) hadisin manâsını da (nakletmiştir). Nüfeylî:
"bize (bu hadîsi) Mâlik rivayet etti" dedi.
Müslim, hac; İbn Mâce,
menâsik
Ebû Dâvûd dedi ki:
el-Ka'nebî ile en-Nüfeylî (senedde) "babasından" sözünü
zikretmediler. İbn Vehb ile Osman b. Ömer de Ka'nebi’nin rivayet ettiği gibi
(bu hadîsi) Malik'den (rivayet ettiler.)
İzah:
Önceki hadîs-i şerifin
şerhinde de söylediğimiz gibi bu hadîs, "Kadının yanında kocası veya başka
bir mahremi bulunmadan bir gün ve gecelik yola çıkması caiz değildir,"
diyen Mâli-kî ulemasının delilidir. Hanefî ulemasına göre buradaki "bir
gün ve gece" sözü, genel bir hüküm ifâde etmez. O gün yola çıkacak olan
kimsenin yapacağı yolculuğun uzunluğu bu kadar olduğu için, "bir gün ve
gece" sözü kullanılmıştır. Biz bu konudaki görüşleri bir önceki hadîsin
şerhinde nakl ettiğimizden burada tekrara lüzum görmüyoruz.
Bu hâdis-i şerifi
Abdullah b. Mesleme, Ebû Davud'a "Mâlik'den" sözüyle muanan olarak
rivayet ettiği halde, diğer râvî en-Nüfeylî bu hadîsi Mâlik'ten bizzat
işittiğini ifâde için "Haddesenâ Mâlik" sözüyle rivayet etmiştir.
Müellif Ebü Davud'un
beyânına göre İbn Vehb ile Osman b. Ömer de bu hadîsi, Ka'nebî'nin yaptığı gibi
bizzat Mâlik'ten rivayet etmişler. Netice olarak bu hadîsi musannif Ebu Dâvûd
üç kişiden rivayet etmiştir: 1) Abdullah b, Mesleme, 2) Abdullah b.
Muhammed-En-Nufeylî, 3) Bişr b. Ömer.
Bunlardan ilk ikisi bu
hadîsi Mâlik ve Saîd vasıtasıyla Ebû Hureyre'-den rivayet ettikleri halde,
Bişr, Mâlik, Saîd ve babası vasıtasıyle Ebû Hureyre'den rivayet etmiştir. Bu
rivayetlerden her ikisi de sahîhdir. çünkü Saîd'in de babası Ebû Saîd'in de Hz.
Ebû Hureyre'den hadis rivayet ettikleri sabittir. Saîd'in bu hadisi önce
babasından nakletmesi ve daha sonra da bizzat Hz. Ebû Hureyre'den duyarak
nakletmiş olması böyle iki farklı senedin ortaya çıkmasına sebep olmuş
olabilir.